Olağanüstü faizlerle alınan krediler Türkiye’nin hem iç hem de dış borç dengesini bozdu. Hem de öyle bir bozuyor ki geçen yıl yaşanan “anaparadan daha fazla faiz ödeme” durumunun, mevcut iç borç yapısı nedeniyle 2027’ye kadar devam edeceğini gösteriyor.
Ekonomide, kamunun vergi ve borçlanma ile finanse etmesi gereken yük, her geçen yıl artacak. Bu durumda kamu kaynağı kullanımında büyük sıkıntılar oluşturacak.
DIŞ BORÇ YÜKÜ 2029 VE SONRASINI ZORLAYACAK
Ekonominin OVP ile belirlenen 2026 ve sonrası için de yapılan senaryolar çerçevesindeki borç yükünün faizi 2024-2027 arasında borçtan çok olacak. Hesaplamalara göre 3 trilyon 366 milyar TL anapara, 4 trilyon 912 milyar TL faiz ödemesi yapılacağına işaret ediyor. Dış borçlarda ise daha uzun vadeli olduğu için bu tablo 2029 ve sonrasına uzanıyor. Anlaşılan o ki Hazine hem borç ödeyecek hem de borçtan fazla faiz ödeyecek. Mevcut görünüme göre 2029 ve sonrası için dış borç yükü anaparada 111.2 milyar dolar, faizde ise 46.9 milyar dolar olacak.
Kamu finansman yönetimi açısından yıllık bazda bakıldığında ise Türkiye 2024’te yılbaşı projeksiyonuna göre 657.1 milyar TL anapara, 689.6 milyar TL faiz ödeyecek. 2025’te ise Şubat ayı projeksiyonuna göre 512.2 milyar TL anapara, 698 milyar TL faiz, 2026’da ise 181.2 milyar TL anapara, 533.3 milyar TL faiz ödeneceği tahmini yapıldı.
BORÇLAR NEYLE FİNANSE EDİLECEĞİ BELLİ, VERGİLERLE
Türkiye’nin borç tablosundaki maliyetlerin yükselişine en büyük darbeyi enflasyon vurdu. 2020’de yapılan planlamalara göre Türkiye 2023’te 172,6 milyar lira anaparaya 96,8 milyar liralık bir faiz ödemesi planı yapmıştı. Ancak hesap şaştı. 2023 yılı sonunda 452,9 milyar liralık anaparaya, 544,2 milyar lira faiz ödenmesi yapıldı. Hazine ve Maliye Bakanı dün yaptığı açıklamada, “vergiler artırılacak” iddialarına yanıt verirken, KDV ve Gelir Vergisinde herhangi bir artış olmayacağını açıklarken, ÖTV ile ilgili hiçbir şey söylemedi. Bu durum da kafaları karıştırdı.