Nükleer füzyona çığır açıcı bir yaklaşım
ABD Enerji Bakanlığı’nın (DOE) Princeton Plazma Fiziği Laboratuvarı’nda (PPPL) çalışan ekip, yıldızlaştırıcı olarak da bilinen stellarator adı verilen bir tür füzyon cihazı için yeni bir tasarıma imza attılar.
Geleneksel olarak stellaratorler karmaşık manyetik alanlarını son derece hassas bir şekilde inşa edilmiş elektromıknatıslarla oluşturuyorlar. Ancak bu sistemler ciddi derecede pahalı oldukları için füzyon özelinde reaktörler tasarımlarında pek kullanılmıyor. Princeton ekibinin dokunuşu da aslında burada devreye giriyor. Ekibin MUSE adlı yenilikçi cihazı deyim yerindeyse kalıpları kırıyor. İnşa edilen stellaratorda elektromıknatıslar yerine kalıcı mıknatıslara yer veriliyor. Bilmeyenler için kalıcı mıknatıslar, buzdolaplarında da kullanılan son derece yaygın ve ucuz mıknatıslardır.
Araştırma ekibine göre MUSE’da kalıcı mıknatıslar kullanmak, yeni plazma hapsetme fikirlerini hızla test etmeyi ve yeni cihazları kolayca inşa etmeyi mümkün kılıyor. Aslında kalıcı mıknatısların stellaratorlerde kullanılabileceği daha önceden teorize edilmişti, ancak teoriyi inşa etmek yaklaşık 10 yıl sürdü.
Stellarator nedir?
Tokamaklar donut şeklindedir ve plazmayı kontrol etmek için hem toroidal (halkalı) hem de poloidal (yukarıdan aşağıya) akımlar kullanarak çalışırlar. Bu akımlar, plazmanın içinde kendiliğinden oluşurken tokamakların tasarımı ve işletilmesi görece daha basittir. Öte yandan akımlar kararsız olabilir ve füzyon reaksiyonlarının sürdürülmesini zorlaştırabilirler.
Stellarator ise karmaşık şekilli bobinler aracılığıyla plazmayı hapseden toroidal bir cihaz. Bu bobinler, plazmayı tutan manyetik alanların oluşturulmasında kullanılıyor. Stellaratorlarda akım, plazmanın içinde değil, bobinlerden gelir. Bu da daha kararlı bir plazmayı mümkün kılıyor. Buraya ilginç bir not daha düşelim: Stellaratorler ilk olarak 1950’lerde ABD’de ve Princeton Plazma Fiziği Laboratuvarı’nda keşfedildi.
Princeton ekibi şimdi MUSE’un eşsiz tasarımı analiz etmek için çeşitli deneylere hazırlanıyor. Nihayetinde MUSE ile elde edilen başarı, füzyon enerji santrallerinin daha uygun fiyatlı ve erişilebilir olduğu, kalıcı mıknatısların bu temiz enerji devriminde başrol oynayabileceği bir geleceğe göz kırpıyor.